

GOLD MOVIE AWARDS
Londrada düzenlenen Gold Movie Awards Goddess Film festivaline gidip oradaki atmosferi yaşamak çok keyifliydi, ödülümü alıp gelmek, orada herkesle tanışıp özel paylaşımlarda bulunmak çok keyifliydi, umarım daha güzelleri, çalışan üreten herkesin karşısına çıkar, o anın tadına varır.
Baturhan Bilgin
HÜRRİYET BURSA

Hayat Sanatla Özgürleşti
Baturhan Bilgin, on yıllık mühendislik kariyerini hayalleri ve hedefleri doğrultusunda bir kenara bırakıp, onu heyecanlandıran yönetmenlik işinin ardından gitmeye karar vermiş biri. Yerleşik hayatı Bursa'da olmasına rağmen, yer mekan fark etmeksizin, kısa film, belgesel, klip çekimlerinin onu götürdüğü yerlerde sanatını gerçekleştiriyor. Üstelik kurumsal hayatı bıraktığı günden bu güne, çektiği kısa filmleri, dünyanın farklı noktalarındaki yarışmalarla taçlanmış. Yeni şeyler öğrenmek ve üretmek, onun için bir yaşam biçimi olmuş. Baturhan Bilgin'in kurumsal hayattan sanatla özgürleşen hayatının hikayesi, Ne Yerdeyiz Ne Gökte röportajında.
Kendinden bahseder misin? Mühendislikten yönetmenliğe geçişin nasıl oldu?
B.B: Ben on yıllık mühendislik kariyerimi kenara bırakan, kurumsal hayattan bıkmış insanlardan biriyim.Tabii ki dünyada tek değilim. Hayatımı artık fotoğraf ve video ile geçindiriyorum. Sanırım bir çok insanın yapmak istediği ve hayalini kurduğu bir projeyi gerçekleştiriyorum. Bir amacım var ve bu amaç doğrultusunda da inatla devam etmeye çalışıyorum diyebilirim. Sürekli üretiyorum. Sanatla uğraşmaya çalışıyorum. Geçmişimde de zaten bununla ilgili disiplinlerde çalıştım fakat onları daha çok amatör seviyelerde bıraktım. Şimdi ise hayatımın her parçasında her alanında sanat olan bir yaşam biçimim var. Şu an hayatım, kurumsal hayattaki çalışma biçimi gibi değil. Düzenli olarak gelir kazanma biçimim yok. Bunun zor tarafları var ama ben artık sürekli yeni bir merak ve arayış içindeyim. Bu arayış benim karakterime de çok yansımış bir özellik. Bunu sürdürmeye devam ediyorum. İlginç bir geçmişim var. Profesyonel sporla da uğraştım, bir yandan da resim yaptım. Ortalama sekiz sene kadar resim üzerine çalıştım. Hayatta sosyal yaşamın en kolay düzene girdiği faktörün kazançla ilgili olduğunu biliyoruz. Burası da bir Avrupa ya da Amerika ülkesi değil. Örneğin, sosyal yaşamda bir çöpçüden bahsedelim, bu sosyal yaşam içinde çöpçü arkadaşımızla burada sohbet edelim desek, kendisi ne yazık ki "ben çöpçüyüm" demekten çekinebilecek hissiyatta olur. Ama Amerika'da çöpçülük yapan birinin benim şu an alamayacağım bir arabayı sosyal hayatında almış, kullanıyor ve her türlü arkadaş çevresinin olması çok normal karşılanır. Ama bizim ülkemizde durum böyle değil. Haliyle para sizi burada sınırlamaya başlayan en temel noktaya geliyor. Ta ki belirli bir yaş durumuna gelene kadar. Kişiliğinizde de "parayla çok mevzum yok." diyebiliyorsanız, sizi paradan özgür bırakan bir neden doğuyor. Yoksa benim için mühendisliğe devam etmek işin kolayıydı. Zaten yapıyordum. Ben, bence oraya ait değildim ve bence bu işi benden daha istekli ve iyi yapan insanlar vardı.
Bir işi yaparken istek ve heyecan duymak önemli mi?
B.B: Kesinlikle çok önemli. Örneğin bana kısa film projesi ya da klip çekmek isteyen biri geldiği zaman, anlatırken heyecan duymuyorsa ve bu projesinden emin değilse, o işi yapmam genellikle mümkün olmuyor. Ben de her zaman söylerim, "projesine emin olmayan insanın gelip benimle konuşacak hiç bir şeyi yok." derim. Projesine emin oluyorsa ben zaten her zaman, sonuna kadar varım. Bu ülkede genel sorun orada başlıyor. Ben de artık kendi hayallerimden eminim ve bu inançla mühendisliği bırakmaya karar verdim. Bu ülkede bizler çocukken hedeflerimizden, hayallerimizden emin olsak, bence doğru yöneliriz diye düşünüyorum.
Bırakalı ne kadar oldu?
B.B: İki sene.
Bu sürede neler yaptın? Değişim süreci sancılı oldu mu?
B.B: Aslında on yıl mühendislik yaparken son beş yıl içerisinde bunları aynı anda yürütüyordum. İşin etik boyutuna uysun diye fotoğraf ve video çekimlerim daha bilinmez kalıyordu. Hafta sonları ve geceleri birbirine çakışmayacak bu işleri yürütmeye çalışıyordum diyebilirim. Bıraktıktan sonra bu iki sene de artık rahatça bu işi yapabildiğimi gördüm. Artık herkese bir teklifle, bir proje ile gitmeye başlayabildim. Zor bir iki seneydi . Eskiden durumum birinin karşısında "ben aslında kitap yazıyorum ama bir yandan da memurum" demek gibiydi. Şimdi artık "Ben kitap yazarıyım" diyebilmek gibi. Bu beni çok özgür bırakan bir durum. Ama ülkenin ekonomik durumlarından dolayı da bir o kadar kısıtlayan bir dönem yaşıyoruz. Üç ayda bir gündem değişiyor. Ekonomi sürekli bununla çalkalanırken siz de ona göre yaşamaya çalışıyorsunuz.
Şimdi sana mesleğin sorulduğunda ne diyorsun?
B.B: Ben yönetmenim.
Yönetmen olarak yaptığın işlerden bahseder misin?
B.B: Ben kısa film çekiyorum. Şu an kısa film yönetmeniyim. Her yönetmen gibi uzun metraj çekmek istiyorum. Bunu da projelendirmiş durumdayım. Mesele metrajın ne kadar uzun ya da kısa olduğu değil, anlatmak istediğiniz hikayeyi bütün süreç içinde anlatıp anlatamadığınız konusu. Kendimle ilgili hedeflerimden bir tanesi de her yaptığım işin süresini bir sonraki projede artırarak hareket etmem oluyor. Ve böylece uzun metraja varmak istiyorum. Eskiden hatam vardı. Mühendisken, "İki yıl sonra uzun metrajımı çekiyorum." demiştim. Büyük cümle. Cahilliğin büyük cesareti. İşin içine girince "Bekle Baturhan! Biraz sakin ol!" demeye başladım. Kırk beş saniye, sonra iki dakika, sonra üç dakika, sonra dört dakika bu böyle yüz yirmi dakikaya kadar gidecek. Bunun süresi de yok. Baturhan şu an kısa film çekiyor, belgesel çekiyor, klip çekiyor, reklam çekiyor, kurumsal işler çekiyor. Benim ilgilendiğim ve alakadar olduğum ve bu zamana kadar yapmadığım bir disiplinde beni geliştirecek ne varsa onu çekmeye çalışıyorum. Çok genel laf vardır ya, bir konuda uzmanlaşmak için yedi senenizi harcarsınız derler. Bu sürede neyde uzmanlaşmak istediğime yolda karar vereceğim. Çünkü su akar ve yolunu bulur. Bir fotoğraf eğitmenimin bana söylediği çok güzel bir laf vardı. "Bir gün kendinizi fotoğrafçı olarak hissetmeye başladığın an, elinizdeki kadrajı gördüğünüzde, fotoğrafı çekmekten vazgeçmeye başlayacaksınız. Bir gün çıktığınızda iki bin tane fotoğrafla değil, eve en fazla on beş tane fotoğrafla döndüğünüz gün kendinizi fotoğrafçı hissedeceksiniz." derdi. Ben de yaptığım işlerde neyi yapmayı isteyip, neyi yapmayı istemediğime karar verdiğimde, daha profesyonelleşmiş olduğumu bileceğim.
Ödüllerin var. Onlardan bahseder misin?
B.B: Evet, İkisi de kısa film. "Theory" ve "Moment". Theory, Kanada'dan ödül aldı. 2015 yılında, Toronto Urban Film Festivali'nden. Moment'ı da bu sene Londra'dan aldım. "Gold Movie Awards" yarışmasından en iyi kurgu alanında. Theory'nin ödül alması çok güzel ancak Moment'ın kurgu alanında ödül alması çok hoşuma gitti. Çünkü zaten bu konuda ödül almak istiyordum. Bir yönetmenin bana göre ve üstatlardan okuduğum kadarıyla en önemli özelliği, kurgusunun iyi olması. Ben de bunu başardığım için çok mutluyum.
En son yaptığın iş neydi?
B.B: En son müzik grubu Redd'in "Sextronot" şarkısının klibinin yönetmenliğini yaptım.
Fotoğraf: Cihan Ataseverr
Baturhan Bilgin

OLAY GAZETESİ
Bursa'da yaşayan yönetmen Baturhan Bilgin, "Moment" filmi ile "Gold Movie Awards" film yarışmasında en iyi kurgu dalında ödüle layık bulundu. Bilgin,
11 Ocak 2018 tarihinde Londra "Canada Water Center" kültür merkezinde yapılacak ödül töreninde ödülünü alacak.

GOLD MOVIE AWARDS
2015 yılında Toronto Urban Film Festivalinde “Theory” filmi ile izleyici ödülleri dalında birincilik ödülü alan yönetmen “Baturhan BİLGİN” bu sefer de Moment filmi ile Gold Movie Awards film yarışmasından en iyi kurgu dalında ödül aldı. 11 Ocak 2018tarihinde Londra “Canada Water Center” kültür merkezinde yapılacak ödül töreninde ödüller sahiplerini bulacak.
